6 Temmuz 2009 Pazartesi

Hayatta olayların ne zaman yanı başınızda durduğunu bilemiyorsunuz. Kaçırıyorsunuz. Geçen gün, hayatı dublajlı izliyormuş gibi bir izlenime kapıldığınızı söylemiştiniz. Ben de aynen böyle hissediyorum. Hayatım dublajlı bir film: montajı kötü, oyuncuları kötü, kötü kurulmuş, toptan bir hata. Ne cinayeti, ne polisi, ne de kurbanı olan, konusu bile olmayan bir polisiye. Bu koşullar altında da gerçek bir film olabilirdi ama değil, sahte. Gerçek olması için ne gerekirdi söyleyeyim: benim, tek bir söz etmeden bir sahnede durmam, özel olarak bir sey düşünmeksizin kendimi gözler önüne sermem gerekirdi. Öyle.....

" La vie materielle" den.... Marguerite Duras...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder