16 Ağustos 2011 Salı


BULUŞMAK ÜZERE

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

CAN YÜCEL

14 Ağustos 2011 Pazar

Kişisel bir not: Ötekilik ilişkisinin en acılı, en derinlemesine yaşandığı 'duygusal ilişkiler alanına' öte taraftan bir bakış denemesi: Kadın, iki özne arasında dolayımsız bir ilişkinin kurulabileceğine dair safdil inançla, gerekli ve tehlikeli bir yanılsamayla arzular ormanına yalınayak dalar.'Aşk' adı verilen duyguların arasından yalnızca bir tekiyle sarmalar Adam: Sahiplenme arzusu.Kanserli bir doku gibi büyüyen ötekinin arzusuna, vazgeçilmez olmanın getirdiği zafer duygusuyla , zarifçe teslim olur kadın. Varlığı, yokluğunun yarattığı korkuya indirgene değin.İşi tamamdır artık. Tam o noktada nesneleştirilmesinin sonuna gelinmiştir, artık kolayca bir diğeriyle değiştokuş edilir.
Kimi kez umutsuzca çırpınır. Kişisel özelliklerini, erdemlerini, geçmişini ortaya çıkarır. Çocukluk fotoğraflarıda sürülür bu vahşi pazara,en derin travmalarda..Dokunaklı bir biçimde, 'Bende insanım ' demektedir.
Yeniden ormana dalacak cesareti toplaması görkemli bir unutuşu getirir..

Bir yolculuk ne zaman biter......Aslı Erdoğan
Bu kaybolmuşluk hissinin tadını çıkarmalısın.Kimliksizliğin- ne ölçüde mümkünse bu- yarattığı hafifleme baş döndürücü, hem sıradan, hem olağanüstü. Belleğin tıpasını hafifçe aralayarak, geçmişin usul usul dışarı sızmasına olanak tanıyor; böylece yeniliklere, gelecek düşüncesine yer açıyorum. Uzun, çetin bir kışa hazırlanır gibi, geleceğe hazırlanmak......

Bir yolculuk ne zaman biter......Aslı Erdoğan